Ana içeriğe atla

Özgürlük Heykeli: New York'tan Önce Süveyş'e Yolculuk

 

Özgürlük Heykeli

New York'un sembolü, dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerini ağırlayan Özgürlük Heykeli'nin aslında Osmanlı İmparatorluğu için tasarlandığını biliyor muydunuz? Bu sıradışı hikaye, özgürlüğün evrensel simgesi olan bu devasa heykelin bilinmeyen tarihini ortaya koyuyor.

Fransa, kuruluşunun 100. yılında Amerika Birleşik Devletleri'ne bu muhteşem heykeli hediye etti. Bu 93 metre yüksekliğindeki bakır dev, sol elinde bir hitabe ve üzerinde Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nin tarihi olan bir tablet, sağ elinde ise aydınlanmayı simgeleyen bir meşale ile tüm ihtişamıyla Liberty Adası'nda yer alıyor. Ancak heykelin geçmişi bu adada başlamadı; aslında Süveyş Kanalı'nın girişi için tasarlandı!

1860'lı yıllarda, Süveyş Kanalı'nın inşası sırasında, Mısır'ın Osmanlı İmparatorluğu yönetimindeki Hıdivı Said Paşa için hazırlanan bu heykel, kanalın Port Said limanının girişine dikilmek üzere planlanmıştı. Ancak, dönemin Osmanlı Sultanı Abdülaziz ve Kavalalı Hidiv İsmail Paşa, heykelin yol açabileceği olası huzursuzluklardan endişe ederek bu planı iptal etti.

Bu sıradışı tarihsel dönemeçten sonra, Özgürlük Heykeli'nin kaderi 20 yıl sonra değişti. Fransa, Amerika ile olan dostane ilişkilerini kutlamak için bir hediye düşündüğünde, hazırda bekleyen bu heykel mükemmel bir seçenekti. Depodan çıkarılan heykel, ünlü heykeltıraş Frederic Auguste Bartholdi ve Eyfel Kulesi'nin mühendisi Gustave Eiffel tarafından birlikte yeniden tasarlandı ve bugünkü yerine kondu.

Özgürlük Heykeli, sadece özgürlüğün bir simgesi olarak değil, aynı zamanda birçok ülkenin ve kültürün ortak tarihine tanıklık eden benzersiz bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Bu eşsiz tarih, onun sadece bir Amerikan simgesi olmadığını, aynı zamanda dünya mirası olduğunu gösteriyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

E-devlet Üzerinden Görev Belgesi Nasıl Alınır? Adım Adım Rehber!

Günümüzde dijital dönüşüm sayesinde, birçok resmi işlemi çevrimiçi olarak gerçekleştirebilirsiniz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına büyük kolaylık sağlayan e-Devlet Kapısı da bu hizmetlerden biri. Bu yazımızda e-Devlet üzerinden nasıl görev belgesi alabileceğinizi adım adım anlatıyoruz. Ayrıca " Görev belgesi nedir? " sorusunun cevabını da bulacaksınız. Hadi başlayalım! Görev Belgesi Nedir ve Neden Önemlidir? Görev belgesi, bir bireyin çalıştığı iş yerinden aldığı, mevcut pozisyonunu ve çalışma detaylarını gösteren resmi bir belgedir. Genellikle banka işlemleri, kredi başvuruları veya vize başvuruları sırasında istenir. Bu belge, çalışanın işveren tarafından resmi olarak tanındığını gösterir ve birçok kurum için önemli bir kanıttır. E-devlet Üzerinden Görev Belgesi Alma Süreci: E-devlet Kapısına Erişim: Öncelikle e-Devlet Kapısı adresine gidin. Bilgisayarınızda ya da mobil cihazınızda rahatça erişebilirsiniz. Giriş Bilgileri: Ana sayfada yer alan giriş bölümünden e-Devle

İnsanları Gerçekten Tanıyor muyuz?

Hayatımız boyunca birçok insanla karşılaşır, birçok dost edinir, birçok iş arkadaşıyla tanışırız. Ancak bir insanı gerçekten tanıdığımızı düşünürken, aslında onun hakkında sadece bir yönünü gördüğümüzü fark ederiz. İnsanların hayatı genel anlamda üçe ayrılır: aile hayatı, sosyal hayat ve iş hayatı. Peki, bu üç alanda bir insanın nasıl bir karaktere sahip olduğunu gözlemleyerek onu tam anlamıyla tanıyabilir miyiz? Bir insanın iş hayatındaki başarısına ya da sosyal çevresindeki popülerliğine şahit olabiliriz. Ancak bu, onun aile hayatında nasıl bir birey olduğunu bize göstermez. Örneğin; birisi iş yerinde veya arkadaş çevresinde oldukça sevilen, saygı gören biri olabilir. Ancak evde, ailesine ya da eşine karşı tamamen farklı bir tavır içinde olabilir. Kimi zaman bu durumu dışarıdan gözlemlemek neredeyse imkânsızdır. Bir diğer önemli nokta ise toplum içi ve toplum dışı davranışlardır. Birçok insan, toplum içerisinde tamamen farklı bir kişilik sergilerken, toplum dışında tamamen farklı bir

Konfor Alanının Tehlikeleri: Neden Zorluklarla Yüzleşmek Daha Verimlidir?

Yoğun bir iş günü sonrası, evde dinlenirken birden şu soru aklınıza takılabilir: Neden boş zamanlarımızda, yoğun olduğumuz günlerdeki gibi verimli çalışamıyoruz? Nassim Nicholas Taleb'in "Antifragile: Things That Gain from Disorder" adlı eserinde vurguladığı gibi, konfor alanının dışına çıkmak, bize çoğu zaman daha fazla verimlilik kazandırır. Peki ama neden? Taleb, insanların yenilikçi olabilmeleri için bir miktar konforsuzluğa ve huzursuzluğa ihtiyaç duyduğunu savunur. Bu durumu "antifragile" kavramıyla açıklar. Taleb'e göre, olumsuz tepkiler ve zorluklarla karşılaşmak, bizi daha dirençli ve adaptif kılar. Bu, evrimsel bir süreç olarak da düşünülebilir; zorluklarla yüzleşmek, bizi daha uyumlu ve dirençli hale getirir. Bu teori sadece bireyler için geçerli değildir. Hatta teknolojik tasarımlarda da bu kavramın etkilerini görebiliriz. Örneğin, uçak otomasyonunun fazla konforlu tasarlanması, pilotların dikkat seviyesini azaltabilir ve becerilerinin körelmesin