Hayatımız boyunca birçok insanla karşılaşır, birçok dost edinir, birçok iş arkadaşıyla tanışırız. Ancak bir insanı gerçekten tanıdığımızı düşünürken, aslında onun hakkında sadece bir yönünü gördüğümüzü fark ederiz. İnsanların hayatı genel anlamda üçe ayrılır: aile hayatı, sosyal hayat ve iş hayatı. Peki, bu üç alanda bir insanın nasıl bir karaktere sahip olduğunu gözlemleyerek onu tam anlamıyla tanıyabilir miyiz?
Bir insanın iş hayatındaki başarısına ya da sosyal çevresindeki popülerliğine şahit olabiliriz. Ancak bu, onun aile hayatında nasıl bir birey olduğunu bize göstermez. Örneğin; birisi iş yerinde veya arkadaş çevresinde oldukça sevilen, saygı gören biri olabilir. Ancak evde, ailesine ya da eşine karşı tamamen farklı bir tavır içinde olabilir. Kimi zaman bu durumu dışarıdan gözlemlemek neredeyse imkânsızdır.
Bir diğer önemli nokta ise toplum içi ve toplum dışı davranışlardır. Birçok insan, toplum içerisinde tamamen farklı bir kişilik sergilerken, toplum dışında tamamen farklı bir kişi olabilmektedir. Bu durum, özellikle yakın ilişkilerde hayal kırıklığına sebep olabilir. Annenizin toplum içerisinde size olan tavrı, evde yalnız başınıza kaldığınızda sergilediği tavra benzemeyebilir.
Ancak şu bir gerçektir ki, bir insanı tamamen tanımak, onun her yönünü bilmek neredeyse imkânsızdır. İnsan psikolojisi o kadar karmaşık ve derindir ki, bazen bireyler bile kendilerini tam anlamıyla tanıyamaz, kendi iç dünyalarını keşfetmekte zorlanır.
Sonuç olarak, bir insanı tanımak, onun hakkında kesin yargılarda bulunmak için onun her yönünü gözlemlemek gerekir. Ancak unutmamalıyız ki, her bireyin iç dünyası bir labirenttir ve bu labirentin her köşesini keşfetmek her zaman mümkün olmayabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder